97 yaşında anne oldu, dünya rekoru kırdı! Kritik dönüm noktası | Neden bu kadar önemli?

HABER MERKEZİ Fotoğraflar: AP

Oluşturulma Tarihi: Mayıs 14, 2025 12:13

Philadelphia Hayvanat Bahçesi'nin en yaşlı sakini olan Mommy adlı Galapagos kaplumbağası 97 yaşında ilk kez anne oldu. Kendi türünün ilk kez anne olan en yaşlı üyesi unvanını kazanan Mommy, tehlike altındaki bu türün geleceği adına kritik bir dönüm noktasına da imza attı.

97 yaşındaki Mommy (İngilizce 'anneciğim') adlı Galapagos kaplumbağası, Philadelphia Hayvanat Bahçesi'nin en yaşlı sakini.

Kritik derecede tehlike altındaki bu türün sayılı üyelerinden biri olan Mommy, isminin aksine daha yeni anne oldu ve bu süreç sonucunda bir dünya rekoru da kırmayı başardı.

Hayvanat bahçesinin açıklamasına göre Mommy ve doksan yaşındaki eşi Abrazzo'nun dört yavrusu oldu. Mommy ve Abrazzo, yeni minik kaplumbağalarından önce ABD genelindeki hayvanat bahçelerindeki 44 adet Batı Santa Cruz Dev kaplumbağasından ikisiydi.

Mommy (sağda) ve Abrazzo

EN DEĞERLİ KAPLUMBAĞALARDAN BİRİ

Popular Science'ın haberine göre, Mommy artık ABD Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumlar Birliği'nin (AZA) Türlerin Korunması Planı'ndaki genetik olarak en değerli kaplumbağalardan biri ve türünün genelinde ilk kez anne olan en yaşlı kaplumbağa unvanının da sahibi.

Philadelphia Hayvanat Bahçesi Başkanı ve CEO'su Jo-Elle Mogerman, “Mommy 1932'de Hayvanat Bahçesi'ne geldi ve bu son 92 yıldır Hayvanat Bahçesi'ni ziyaret eden herkesin onu gördüğü anlamına geliyor. Philadelphia Hayvanat Bahçesi'nin vizyonu, bu yavruların 100 yıl sonra gezegenimizde sağlıklı bir şekilde gelişen bir Galapagos kaplumbağası popülasyonunun parçası olması” ifadelerini kullandı.

KRİTİK DERECEDE TEHLİKE ALTINDA

Güney Amerika'nın batı ucunun yaklaşık 1000 km batısında yer alan Galapagos Adaları'nı oluşturan adaların yedisi bir zamanlar 15 benzersiz kaplumbağa türüne ev sahipliği yapıyordu. Yüzyıllar süren sömürünün ardından, 15 türden ikisinin artık nesli tükendi, geri kalanlar ise kritik derecede tehlike altında olanlardan savunmasız olanlara kadar çeşitlilik gösteriyor.

Galapagos kaplumbağaları, erkeklerin ortalama 225 kilogram ağırlığında, dişilerin ise bunun yarısı ağırlığında olduğu dünyadaki en büyük kaplumbağa türü. Bu soğukkanlı sürüngenler her gün birkaç saat güneşlenerek ve diğer 8 ila 9 saati ya atıştırarak ya da meşhur yavaş tempolarında dolaşarak geçiriyor. Rahat yaşam tarzları, genetikleri ve ayrıca yerel yırtıcılarının olmaması Galapagos kaplumbağalarının düzenli olarak 100 ila 200 yaşına ulaşmasını sağlıyor.

DAHA ÖNCE DE YUMURTA BIRAKMIŞTI

Tüm bunların ışığında Mommy'ye dönmek gerekirse çiçeği burnunda anne bu dönüm noktasına ulaşmak için birden fazla girişimde bulundu. 2023'ten bu yana üç yumurta yumurtladı ancak bunların hiçbiri canlı yumurtalarla sonuçlanmadı. Kasım 2024'te ise kuma bilardo topu büyüklüğünde 16 yumurta bıraktı.

Galapagos kaplumbağalarının cinsiyeti, kuluçkaya yattıkları sıcaklığa göre belirleniyor. 28 santigrat derecenin altındaki her sıcaklıkta yumurta erkek, 29,5 santigrat derecenin üstündeki her sıcaklıkta ise yumurta dişi yavru ile sonuçlanıyor.

Genetik çeşitliliğin artma şansını yönlendirmek için hayvanat bahçesi bünyesindeki uzmanlar, hepsi yumurtadan çıkarsa Mommy'nin yumurtalarını yarısının erkek yarısının dişi olacağı şekilde düzenlemelerde bulundu. Tek tek yumurtaların çatlaması dört ila sekiz ay sürebilirdi ve dört yavrunun ilki 27 Şubat'ta dünyaya geldi.

"EKİBİMİZİN MUAZZAM BAŞARISI"

Philadelphia Hayvanat Bahçesi'nin herpetoloji ve kuşlar direktörü Lauren Augustine, “Bu, Mommy'nin yumurtalarını bırakması ve kuluçkadaki yumurtaların başarılı bir şekilde çatlaması için doğru koşulları sağlamak adına gayretle çalışan ekibimizin muazzam başarısı” ifadelerini kullandı.

Augustine, “Şimdiye kadar, Mommy'nin genleri AZA popülasyonunda temsil edilmiyordu, bu da bu yavruları bu türün korunmasında son derece önemli hale getiriyordu” dedi.

Dört yavru, 23 Nisan'da kamuoyuna tanıtılmadan önceki günleri Hayvanat Bahçesi'nin uzman ekibinin bakımı ve gözetimi altında geçirdi.

Ziyaretçilerin, farklı tesislere gönderilmeden önce uğrayıp yavrulara merhaba demeleri için ise önlerinde en az beş yılları olacak.

Bu süre zarfında umutlar, bu kritik derecede tehlike altındaki hayvanın neslinin çoğalmasına yardımcı olmaları yönünde...