İBB'ye yönelik yolsuzluk operasyonunda tutuklamalar devam ederken, Ekrem İmamoğlu’nun çevresinde yıllardır örülen ve “sistem” olarak adlandırılan yapı da gün yüzüne çıktı. Beylikdüzü döneminden bu yana İmamoğlu’nun en yakın isimleri Murat Ongun, Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz gibi isimlerin de yer aldığı bu yapı üzerinden belediye imkanlarının nasıl çıkar amaçlı ve rant odaklı kullanıldığı soruşturmanın merkezine oturdu. SABAH Gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu, İmamoğlu'nun bu kirli ağı oluşturmasının nedenlerini anlattı. Müderrisoğlu, 'Beylikdüzü'ndeki günlerden itibaren, sivil görünümlü organizasyonlar kurarak gelecekteki kariyer için örgütlenmiş profesyonel bir kadro duruyor. Aslında İmamoğlu ve ekibi adeta özellikli proje olarak hazırlanıp dünden bugüne taşınıyor.' dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yolsuzluk operasyonu Türkiye'nin gündeminden düşmüyor. Operasyon kapsamında Ekrem İmamoğlu ile birlikte, Beylikdüzü döneminden bu yana en yakınındaki çekirdek ekipten Murat Ongun, Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz gibi kritik isimlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi tutuklandı.
Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu (AHABER ARŞİV)
İBB'DE "SİSTEM" ÇARKI!
Soruşturma sürecinde elde edilen belgeler ve özellikle itirafçıların ifadeleri, İBB bünyesinde kurulan ve "SİSTEM" olarak adlandırılan bir yapının varlığını gün yüzüne çıkardı.
Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu (AHABER ARŞİV)
CHP'Yİ AŞAN SİYASİ PROJE
Sabah Gazetesi yazarı Okan Müderissoğlu, İmamoğlu'nun siyasi pozisyonunun CHP sınırlarını aşan özel formatlı bir proje olduğuna işaret ederek çarpıcı bir analiz yaptı.
İşte Müderrisoğlu'nun 7 Haziran Cumartesi "Bayramlaş-ma!" başlıklı yazısı:
Bayramınız mübarek, bayram tadında günleriniz çok olsun. Bayramlar, akışına kapıldığımız bu geçici hayattan bir mola almak, nefeslenmek, etrafımıza bakmak, iç muhasebeye yönelmek için fırsat günleri...
Elbette hastalar için, yakınını yeni kaybedenler için, kalabalıklar arasındaki yalnızlar için bayramın geldiğini söylemek güç.
Özeleştiride bulunmayanlar için, kin ve nefretle malul kalplerini arındırmayanlar için, nefsiyle hesaplaşmayı unutanlar için bayramın manasını idrak etmek tabii ki imkânsız.
Aç-açık bilmeyenler için, masumlarla birlikte her an insanlığın da öldüğünü görmeyenler için, para ve unvana yaslanıp dünyayı sadece kendisine bahsedilmiş zannedenler için bayramı yaşamak da yaşatmalarını beklemek de mümkün değil.
CHP lideri Özgür Özel (AA)
"ÖZGÜR ÖZEL BİR MUCİZE BEKLİYOR"
Biliyorsunuz, siyasi partiler arasında bayramlaşma bir "gelenek." Ancak bu kez CHP, bayramlaşma programlarına katılmıyor. Genel Başkan Özgür Özel, 19 Mart'tan bu yana gemileri yakmış görünüyor. CHP'ye bayram gelmediğini savunuyor. Bayram Namazı çıkışında bile klasik siyasi beyanlarına bir yenisini ekliyor. Siyasi yoldaşlarını korumakollama çabası ile CHP'nin kurumsal kimliğini sahiplenme gereği arasında tercihini keskinleştirmiş görünüyor. Ekrem İmamoğlu ile CHP'nin kaderini birlikte örüyor. İmamoğlu ve etrafında kemikleşen yapılar bir bir çözülürken Özgür bey, ısrarla vites yükseltmekten söz ediyor. İddialar karşısındaki itiraflar, adli soruşturma karşısındaki pişmanlıklar bu aşamada onu pek ilgilendirmiyor. Şu ya da bu şekilde zamana oynuyor, bir mucize bekliyor!
Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu - Murat Ongun (AHABER ARŞİV)
"VAKIFLAR ÜZERİNDEN KADRO"
Oysa Özgür beyin izlediği siyasete rağmen ortada, Beylikdüzü'ndeki günlerden itibaren, sivil görünümlü organizasyonlar kurarak gelecekteki kariyer için örgütlenmiş profesyonel bir kadro duruyor. Aslında İmamoğlu ve ekibi adeta özellikli proje olarak hazırlanıp dünden bugüne taşınıyor. Örneğin, 2017'de kurulan ve Ocak 2018'de resmi onay alan Batı İstanbul Vakfı, güncel ekibin nüvesini teşkil ediyor. Vakfın kurucusu ve onursal başkanı Ekrem İmamoğlu. Birincil amacı "kültür ve sanat çalışmalarının en nitelikli örneklerini sunmak ve aynı zamanda İstanbul'da bir platform oluşturmak..." diye devam ediyor. Yumuşak gücün en sempatik aracı olarak sanat/kültürel faaliyetler üzerinden İmamoğlu'nun çevre geliştirme, genişletme çalışmaları başlıyor. Vakfın etkinliklerine katılan veya destek sağlayanların önemli bir kısmı şimdilerde yolsuzluk iddiası içeren dosyada toplanıyor.
Temmuz 2024'te proje büyüyor, siyasi, ekonomik, sosyolojik ve diplomatik alana kayıyor. Reform Vakfı'nın kuruluşundaki isimler de artık kamuoyu için tanıdık. Vakıf, Türkiye'nin demokrasisini güçlendirme iddiası etrafında şekilleniyor, "Türkiye toplumunun! ve kanaat dünyasının kimlik, inanç, kültür ve sınıfsal çeşitliliğini gözeterek çalışmalarına dahil etmeyi..." hedefliyor. Dikkat çekici bir hüküm de Vakıf senedine ekleniyor. Tasfiye halinde vakfın arta kalan mal ve haklarının Batı İstanbul Eğitim Kültür Sanat Vakfı'na devredileceği belirtiliyor.
Evet, devam eden hukuki süreç pek çok yönüyle tartışılıyor. Yolsuzluk eksenindeki iddianamenin olabilecek en erken zamanda bir ana davaya dönüşmesi gerekiyor.
Ama görünür gerçekler, İmamoğlu'nun, CHP'yi de aşan özel formatlı siyasi proje olabileceğini daha fazla sorgulamayı zorunlu kılıyor.
