Veren de kazanıyor, alan da...

14 saat önce 17

Burçin Öztınaz / burcin.oztinaz@hurriyet.com.tr

Oluşturulma Tarihi: Haziran 15, 2025 07:00

Sosyal medyada ve çevremizde kan bağışı yardım çağrılarını sık sık görüyoruz. Her gün binlerce kişi ameliyatlar, tedaviler, kazalar, ani sağlık sorunları nedeniyle ihtiyaç duyulan kanı bulmak için zamanla yarışıyor. Acil vakalarda gerekli kanı temin etmekse hasta yakınları için stres kaynağı haline geliyor. 14 Haziran Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü’ydü, bu vesileyle kan bağışı konusunu uzmanlarla konuştuk.

Birleşmiş Milletler, AB0 kan grubu sistemini bulan Nobel ödüllü Karl Landsteiner’ın doğum günü olan
14 Haziran’ı, 2005 itibariyle Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü ilan etti. Düzenli ve bilinçli kan bağışçılarının oranıysa halen istenen seviyede değil. Hayat kurtaran ve bağışçıya da fayda sağlayan kan bağışı konusunda merak edilenleri Liv Hospital Vadistanbul hematoloji uzmanı Prof. Dr. Itır Şirinoğlu Demiriz ve Memorial Şişli Hastanesi Hematoloji ve Kemik İliği Nakli Merkezi’nden Prof. Dr. Mutlu Arat yanıtladı.

1. Neden önemli??
Kan bağışlayarak bir yakınımızın ya da hiç tanımadığımız birinin hayata yeniden bağlanmasını sağlayabiliriz. Kaza, ameliyat, kanser nedeniyle ya da kronik hastalıklar gibi tıbbi rahatsızlıkları olan hastalara yardımcı olabiliriz.

2. Bağışçı için de faydası var mı?

Prof. Dr. Itır Şirinoğlu Demiriz kan vermenin faydalarını şöyle sıralıyor: “Kan vermek, kan hücrelerinin yenilenmesini ve kan akışının iyileşmesini sağlar. Kandaki yağ oranını azaltarak kalp krizi riskini büyük oranda önlemeye yardımcıdır, karaciğer için de toksinlerin uzaklaştırılması yoluyla olumlu koruyucu etkisi vardır, vücuda fazlasının zararlı olduğunu bildiğimiz demirin seviyesinin kontrolünü sağlar. Kalp krizi riskini azaltır. Yüksek tansiyonu düşürür.
En önemlisi, bağışlanan bir ünite kan üç farklı ihtiyaç sahibine katkıda bulunur.”

3. Düzenli bağışın yararları neler?
Prof. Dr. Mutlu Arat: “Düzenli kan vermek kalp sağlığınızı koruyarak damarlarınızı da rahatlatır. Kan değerlerinin kontrol edilmesini sağlar. Alınan kanın sağlıklı olup olmadığına bakmak için çeşitli testler yapılır. Kan veren kişide herhangi bir hastalık olup olmadığı ortaya çıkar. Kan veren kişinin vücudu sürekli taze kan üretir, bu da daha dinç ve enerjik hissetmeyi sağlar.”

4. Kimler kan bağışında bulunabilir?

18-65 yaş aralığında olup 50 kilogramın üzerindeki her sağlıklı birey kan bağışçısı adayı olabiliyor. Prof. Dr. Itır Şirinoğlu Demiriz: “Hayatında ilk defa kan bağışında bulunacaksa bireyin 61 yaşından gün almamış olmasını tercih ederiz. Düzenli kan bağışçısı olanlarsa 65 yaşını doldurduktan 70 yaşından gün alana kadar doktorun da onayını almak şartıyla yılda en fazla bir defa bağış yapabilir. ”

5. Kimler kan bağışında bulunamaz?

Grip, soğuk algınlığı, düşük tansiyon, kansızlık gibi sağlık sorunları olan kişilerin kan vermemesi gerek. Hepatit B, hepatit C, tüberküloz ve AIDS hastaları, epilepsi gibi sinirsel rahatsızlıkları olanlar, sıtma tedavisi görenler, frengi geçirenler, kronik böbrek yetmezliği olanlar, diyabetli olan ve insülin kullananlar kan veremiyor. Ayrıca dövme yaptıranlar da 1 yıl kan bağışı yapamıyor. 

6. Öncesinde ve sonrasında nelere dikkat edilmeli?

Kan vermeden önce iyi uyumak, stresten uzak durmak önemli. Prof. Dr. Mutlu Arat kan verdikten sonrası içinse şu uyarılarda bulunuyor: “Bağıştan sonra en az 10-15 dakika dinlenerek kendinizi yormadan sosyal işlerinizi yapabilirsiniz. Bol sol su tüketmek gerekir. Ayrıca ağır kaldırılmamalı, spor yapılmamalı ve bir süre sigara içilmemeli.”

7. Aç mı yoksa tok karnına mı?

Kan verecek kişinin tok olması gerekiyor. Aksi takdirde baş dönmesi yaşanabiliyor. Prof. Dr. Mutlu Arat “Kan verecek kişinin aşırı yağlı ve şekerli besinleri tüketmemesi ve bol su içmesi gerekir” diyor.

8. Halsizlik yapar mı?

Kan veren kişilerde bazen kısa süreli hafif bir yorgunluk ya da baş dönmesi görülebiliyor. Prof. Dr. Mutlu Arat: “Vücut kan kaybını kısa sürede telafi edebilmektedir. Kan verdikten sonra yeterince su içip dinlenilirse vücut hemen toparlanır.”

9. Bağışıklık sistemini etkiler mi?

Prof. Dr. Mutlu Arat kan bağışının bağışıklığı zayıflatmadığını söylüyor: “Çünkü vücut kendisini hızlıca toparlayarak kanın yerine yenisinin üretilmesini sağlar. Vücudun bağışıklık sistemi daha aktif çalışmaya başlar.”

10. Yılda kaç kez kan verilebilir?

Prof. Dr. Itır Şirinoğlu Demiriz erkeklerin 90 günde bir, kadınlarınsa 120 günde bir kan bağışında bulunabileceklerini belirtiyor.

Habere git