Maden şirketleri için köylünün geçimini sağladığı binlerce zeytin ağacının sökülerek başka yere taşınmasını öngören düzenlemeye hocaların hocası olarak bilinen Doğa Bilimci Prof. Dr. Doğan Kantarcı’dan da itiraz geldi. Zeytin ve madencilik alanında 3 ayrı bilimsel saha çalışması yapan Kantarcı, “Meclis’te bilgilerine başvurulan hocaların zeytin ağaçlarının kolaylıkla taşınabileceğini ve yüzde 100’ünün hayatta kalacağını söylemeleri çok şaşırtıcı. Zeytini taşımak çok risklidir, bir bölümü ölür gider. Canlı kalanlar da 10 yıldan önce eski haline dönemez. Yer bulunsa bile, 10 yıl köylü ne yer, ne içer? Açlıktan ölür” dedi. Prof. Kantarcı, zeytin ağaçlarının taşınması yanlışından acilen dönülmesini, kömürün yer altına inilerek çıkarılmasını önerdi.
GERİ DÖNÜŞ MÜMKÜN DEĞİL
Kantarcı, zeytin ağaçlarının sökülme sırasında kılcal damarları durumundaki bağlarının kopacağını söyledi. Zeytinliklerin kaldırılarak veya başka yere taşınarak altındaki kömürün açık ocak işletmesi ile çıkarılmasının da mümkün olmadığını belirten Kantarcı, şu bilgileri verdi: “Zeytin ağaçlarının taşınması çok sorunlu olup, tutmalarının sağlanması büyük masrafları ve hassas bakımı gerektirmektedir. Bütün bunlar yapılabilse de ağaçların kısıtlı olarak verimi 5-7 yıl gibi uzun bir sürede mümkün olabilmektedir. Zeytinliği taşıyacak uygun bir yer de yoktur. Çünkü zeytinliğe uygun arazide zaten zeytinlik kurulmuş veya orman alanlarındaki yabani zeytinler ile deliceler aşılanmıştır. Açılan kömür ocaklarının kireçtaşı yarmalarının ve tabanlarının doldurulup, ağaçlandırılması, hele zeytinlik yetiştirilmesi mümkün değildir.”
Geçen 50 yıllık açık ocak işletme yönteminin sonuçlarının tahrip edici nitelikte olduğunu belirten Prof. Kantarcı, “Yeraltı işletmesi ekolojik maliyeti azaltacaktır” diye konuştu.
‘Kömürü yer altında arayın’
Prof. Dr. Doğan Kantarcı, bölgedeki kömür varlığının 1982-83 yıllarından bu yana yeraltı işletmeciliği ile çıkarılması gerektiği halde çevre tahrip edilerek açık ocak yöntemiyle çıkarılmasının da yanlış olduğunu söyledi. Geçen 50 yıllık açık ocak işletme yönteminin sonuçlarının tahrip edici nitelikte olduğunu belirten Prof. Kantarcı, “Eğer termik santrallar ve enerji üretimi devam ettirilecekse, bölgedeki kömürün yer altı maden işletmesi olarak çıkarılıp, kullanılması gerekmektedir. Yeraltı işletmesi ekolojik maliyeti azaltacaktır” önerisinde bulundu.
Sosyal medya SÖZCÜ’yü konuştu
Gazetemiz, zeytinlik katliamı haberini “2 bin yıl dayandım AKP 26 saatte yıktı” başlığıyla birinci sayfadan duyurdu. Sosyal medyada gazetemizin haberi yorum yağmuruna tutuldu. Haberimizde Hammurabi kanunlarında zeytine verilen değer hatırlatılmıştı. Sosyal medyada, bir kullanıcı “Tufanı atlatan zeytin, sizin devrinizde kömüre kurban edildi. Hammurabi’nin 4000 yıl önce yazdığı yasada bile ağaç korunuyordu, siz 21. yüzyılda kesmeyi marifet sayıyorsunuz” dedi. Öte yandan CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Anadolu toprakları yağmalanıyor; toprağın ve üretim araçlarının köylüden kopartılması hedeflenirken, işçileştirilecek yoksul kitlelerden ucuz emek rezervi yaratılmak isteniyor.”