CHP’li Özlem Çerçioğlu, Adalet Partili bir babanın, sosyal demokrat kızı. Oy vermek için evden çıkarken, Adalet Partisi’nin amblemi kırat olduğu için “Kıratın yemini vermeye gidiyorum” diyordu. Özlem Hanım, milletvekilliği yaptı, Aydın Belediye Başkanlığı, ardından Büyükşehir Belediye Başkanı olarak 16 yıldır başkanlık koltuğunda. Kırsal alana götürdüğü hizmetler, tarıma verdiği önemle her dönem oyunu artırıyor.
Yalnız Özlem Hanım değil, belediyenin üst düzey kilit görevlileri de kadınlardan oluşuyor. Örneğin genel sekreter yardımcısından imar dairesine, hukuk işlerinden park ve bahçeler başkanlığına, engellilere hizmetten ilçelere hizmet başkanlığına kadar hepsi kadın daire başkanı. Kadın müdürlerin sayısı ise saymakla bitmiyor. Hemen hepsi icracı. Yani, Aydın Büyükşehir Belediyesi ağırlıklı olarak kadınlar tarafından yönetiliyor.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, SÖZCÜ Medya Grubu Ankara Temsilcisi ve yazarımız Saygı Öztürk’e konuştu.
YOKSULLUK HER ŞEYİN ÜSTÜNE ÇIKTI
Ülkede yoksulluk giderek artıyor. Başkan Özlem Hanım, “İnsanların durumunu yerinde görüyoruz, inceliyoruz ve sonuçta yardım ettiğimiz kişi sayısını üç kat artırdık. İnanın, yoksulluk tahmin edilemeyecek kadar yüksek. Türkiye’de geçim sıkıntısı her şeyin üstüne çıkmış. İnsanlar evine ekmek götürebilme çabası içinde. Kiracı, kirasını nasıl ödeyeceğini düşünüyor. Önce geçim derdi geliyor. Evet, sosyal yardımları artırıyoruz am inanın gelinen nokta tam anlamıyla vicdanları yaralıyor” diyor. Başkan şöyle devam ediyor:
“Yardımlarımızı her türlü gösterişten uzak bir biçimde yapıyoruz. Bakıma muhtaç o kadar insanımız var ki, onlara evde bakım hizmeti veriyoruz, hemşiremiz, sağlık görevlilerimiz evlere gidiyor, onların bakımlarını yapıyor, ilaçlarını veriyor. Otizmli çocuklarımıza destek için merkez açtık. Bu hizmet ailelerimizi de rahatlatıyor.
HER GÜN 700-800 KİŞİ ARANIYOR
Özel kalemdeki arkadaşlarımızın bir görevi de her gün en az 700-800 kişiyi telefonla aramaları. Onlara, ihtiyaçları olup olmadığı, belediyeden bir isteklerinin bulunup bulunmadığını soruyorlar. Şikayet konuları oluyor, bunları hemen çözmeye çalışıyoruz.
Üretim çok önemli. 50 hektarın altındaki vatandaşımızın tarlasına dronla gübre atıyoruz. Sivil havacılık kurumundan izinli olarak aldığımız büyük dronlarla bu hizmeti veriyoruz. Üreticimiz şunu biliyor, elinde satamadığı bir şey kalmaz. Üreticimizin elinde ne kaldıysa, hepsini biz alıyoruz, yemekhanelerimizde kullanıyoruz. Ege Et markamız ve 14 şubemiz var. Kooperatifimiz aracılığıyla haftada 70 ton et işliyoruz. Kart sistemiyle emeklilerimize yüzde 20 indirimli olarak et satışı yapıyoruz. Emeklilerimiz en çok kıymayı tercih ediyor. Piyasadan ucuza temin ettiğimiz için eti de piyasaya göre ucuz satıyoruz.
AYDIN’DA TEKSTİL VARDI!
Sümerbank’ın fabrikaları Nazilli’de olduğu gibi, Aydın’da da elden çıkarıldı. Fabrikanın yeri 177 bin metrekare. Tabii ki buralara göz koyanlar vardı. Yapılacak işlerden birinin yangın çıkartıp ağaçlarıyla birlikte alanı yok etmek olacağını Özlem Hanım bildiği için önlem aldı. İki itfaiye aracını sürekli olarak orada tuttu. Yangına anında müdahale edilmesi için ekip hep hazır bekletildi. Kendi deyimiyle “Efelik yapıp” belediye meclisinden bu alanın kamulaştırılması kararı aldı ve “Yeşil alan” olarak kayıtlara geçti.
Şimdi. O fabrika binasını restore edip fuara dönüştürülmüş. Sanat galerisi, otizm merkezi, sergi, kreş, bisiklet, yürüyüş yollarıyla Aydınlıların hizmetine açılmış. Daha yapılacak çok iş var. Bunlar da ilerliyor. Yalnız burada değil, kamulaştırılan 250 bin dönümlük alanda da park yapılıyor. Öyle böyle değil, Aydın parklar, bahçeler, yeşil alanlar kenti oluyor.
23 kültür merkezi bulunuyor. Kültür, sanat faaliyetlerine destekler devam ederken “Can dostları” olarak nitelendirilen hayvanlar da ihmal edilmiyor. 30 bin metrekare üzerine hayvan barınağı yapılmış. Yalnız barınak değil, ayrıca hayvan mezarlığı da bulunuyor.
“BİZİM KIZ” DİYORLAR
Özlem Çerçioğlu’nun, Aydın ve yöresindeki adı “Topuklu Efe” değil, ona kendilerine çok yakın gördükleri için “Bizim kız” diyorlar. “Bizim kız” köyleri boş bırakmıyor. Kadınları üretimin içine sokmuş. Bir kadın, “Üretici, satıcı olmadan önce ben hep kaynanama çay veriyordum. Şimdi, işim başımdan aşkın olunca, şimdi kaynanam bana çay getiriyor. İşin içine ekonomi girince, kadınların özgürlüğü de arttı” diyor.
Rahmetli Adnan Merderes’in memleketi Çakırbeyli’de, ne yapılsa CHP’ye fazla oy çıkmıyordu. Özlem Hanım, eşiyle birlikte Çakırbeyli’de bir ev yaptırdı. Onlardan biri gibi köyde yaşıyor. Kadınlar için tezgahlar kurdu, ürettiklerini satmalarını sağladı. Adnan Menderes anı evini, balmumu heykelini yaptırdı. Artık seçimlerde, Çakırbeyli “Oylar CHP’ye” diyor. Yalnız burada değil, kırsala götürülen hizmetler, oy dağılımında hayli etkili olmuş.
Yerel yönetimlerde kadının önemine değinen Özlem Çerçioğlu, “Daha çok kadın belediye başkanı ve muhtar olmalı. Şimdilik 30 kadın muhtarımız var. Bunların artması lazım” diyor.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Genel Sekreter Ertuğrul Yamen ile bir araya geldiğimizde, değerli meslektaşım Mustafa Balbay’la birlikte tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediyle Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu, diğer başkanların durumunu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in çabalarını da sorduk. Özlem Hanım, “Dualarımız Ekrem Bey ve arkadaşları için” dedi. Özlem Hanım sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada yaygın bir uygulama başladı. Kadınlar kendi aralarında evlerde toplanıyor, Ekrem İmamoğlu için hatim indiriyor, cezaevinden bir an önce çıkması içir dua ediyorlar. Yaşlı teyzelerimiz de olup bitenlere çok üzülüyor. İmamoğlu’nun büyük bir haksızlıkla karşı karşıya olduğuna içtenlikle inanılıyor.
GERGİNLİK ZAMANI DEĞİL
CHP Genel Başkanımız Özgür Özel’e de, çalışmalarında destek olmalıyız. Bütün genel başkanlarımızın bu zamana kadar emeği çok büyük. Genel başkana destek olmak gerekiyor. Bunun arkası önü falan yok. Kurultay sürecinden sonra partimizde gerginlik oluştu. Bunun ortadan kalkması da lazım. Şimdi gerginlik zamanı değil. Genel başkana destek verilmeli. Sayın genel başkan, tüm gücüyle mücadele ediyor. Gecesine gündüzüne katarak insanlık üstü bir mücadele veriyor. Partide sade üyeden en üst noktaya kadar herkesin desteklemesine ihtiyaç var.
SIRA KİME GELECEK?
Gördüğüm kadarıyla vatandaşımız genel başkana destek veriyor. Yoksa bu kadar mitingler nasıl devam edebilir ki? Destek olmazsa tabii edilemez. Haftada iki miting yapılıyor. CHP koltuğuna oturan genel başkanlar, aynı zamanda Atatürk’ün koltuğuna oturan kişilerdir. Bu süreçte de kimseyi kırmadan, dökmeden kucaklamak, toparlamak gerekiyor. En kolay şey eleştirmektir, bölmektir. Ama bunlardan herkesin uzak durması gereken bir dönemdeyiz.
Belediye başkanları toplantısında, kendi aramızda ‘Şimdi tutuklama sırası kime gelecek’ diye konuşuluyor ya da düşünüyorsunuz. Çünkü, bunun bir ölçüsü yok. Ekrem başkanımızı ve tutuklu diğer başkanlarımızdan bazılarını izin süresince ziyaret ettim. Yine etmeye devam edeceğim. Zor günlerinde yanında olacağız.”