Simav depremleri neyin habercisi? Türkiye fay haritasında kritik noktalar nereler?

3 gün önce 30
Fatih Murat Erdoğan

Fatih Murat Erdoğan

ahaber.com.tr Haber Merkezi

Giriş: 11.06.2025 12:41 Güncelleme: 11.06.2025 12:45

ABONE OL

Simav depremleri neyin habercisi? Türkiye fay haritasında kritik noktalar nereler?

Kütahya'nın Simav ilçesinde dün öğle saatlerinde 4,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 8 kilometre derinliğinde gerçekleşen deprem ilçede paniğe neden oldu. Peki Peş peşe Simav depremleri neyin habercisi? Türkiye fay haritasında kritik noktalar nereler? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan deprem uzmanı Doç. Dr. Sinan Cansız değerlendirdi.

Dün saatler 13:15'i gösterdiğinde Kütahya'da deprem meydana geldi. 4, 5 büyüklüğündeki depremin merkez üssü Simav ilçesiydi. Çevre ilçelerde de hissedilen deprem kısa süreli paniğe neden oldu. Depremde, herhangi bir olumsuz durumun yaşanmadığı açıklandı.

DEPREM UZMANI A HABER'DE

Peki bölgede deprem riski devam ediyor mu? Peş peşe Simav depremleri neyin habercisi? Kütahya ve Bingöl'deki depremler neyin habercisi? Artçı depremlerin şiddeti neden yükseldi? Türkiye fay haritasında kritik noktalar nereler? Gelişmeleri A Haber spikeri Merve Türkay sunduğu Ajans Bugün'e konuk olan deprem uzmanı Doç. Dr. Sinan Cansız değerlendirdi.

TÜRKİYE'NİN FAY HARİTASI

Deprem uzmanı Doç. Dr. Sinan Cansız: Türkiye'nin aslında fay haritasına baktığımızda genel anlamda Türkiye'de iki ana fay hattımız mevcut. Birincisi işte Bingöl, Karlıova'dan başlayıp İstanbul, Çanakkale'ye kadar devam eden Kuzey Anadolu Fay Hattı. İkincisi aynı şekilde yine Bingöl'den Hatay'a kadar devam eden ikinci ana fay hattımız ve ilave olarak da Batı Anadolu'da bulunan tamamen birbirinden bağımsız ama birbirini tetikleyebilecek olan diğer fay hatlarımız mevcut.

Ekran görüntüsü / A HaberEkran görüntüsü / A Haber

BATI ANADOLU'DA 3 AYRI KOL VAR

Kütahya Simav'da bunların yaklaşık olarak Batı Anadolu'da bulunan en uzun fay hatlarından bir tanesi. Yani Kütahya'da, Manisa'da ve Denizli'de devam eden üç tane ayrı kollarımız mevcut. Bunların her birisine tarihsel olarak baktığımızda 6-6,5 büyüklüğüne kadar deprem üreten fay hatlarına sahip. Yani buradaki oluşabilecek olan depremler 6-6,5 büyüklüğüne kadar çıkabilen depremlerdir ki tarihsel olarak baktığımızda işte Afyon'da, Denizli'de, Manisa'da bu depremlerin birçoğunu zaten son 100 yıl içerisinde bazılarını yaşadık.

Ama bizim aslında odak noktamız şu olmalı. Yani Türkiye'nin herhangi bir şehrinde ve çevresinde her zaman büyük bir deprem meydana gelebilir. İşte kırmızı çizgilere, kırmızı noktalara baktığımızda bunlar Türkiye'de deprem üretebilecek olan şehirlerimiz.

Ekran görüntüsü / A HaberEkran görüntüsü / A Haber

DEPREN DEĞİL BİNA ÖLDÜRÜR

Mesela Kahramanmaraş'ın Hatay'a olan mesafesine baktığımızda merkez üssü Kahramanmaraş olan depremde en büyük yıkımı Hatay'da yaşadık. İşte Gölcük depreminde İzmit merkez üssü olan Gölcük depreminde en büyük yükümü İstanbul'un en uzak ilçesi olan Avcılar'da yaşadık. Yani deprem öldürmez bina öldürür. Bizim odak noktamız bu olmalı. İşte Konya'da bile depremler yaşayabiliyoruz. Aynı şekilde Giresun'da, Ordu'da en son geçen yaz Rize'de deprem yaşadık. Yani Türkiye'nin herhangi bir şehrinde büyük bir deprem meydana gelebilir. Bizim dikkat çekmemiz gereken konu nerede deprem olabilir den ziyade yapı stokunun hangi şehirde zayıf olduğu ve bu yapı stokunu nasıl hızlı bir şekilde dönüştürebiliriz? Aslında bunu tartışmamız gerekiyor.

Ekran görüntüsü / A HaberEkran görüntüsü / A Haber

YAPTI STOK DURUMU VE ETKİLERİ

Türkiye'nin genel anlamda yapı stokuna baktığımızda ortalama olarak neredeyse bütün şehirlerinde yaklaşık olarak yapı stoku 2000 yılı sonrası yüzde 50'lerin üzerine çıkmaya başladı. Yani bunları istisnai örnekler olabilir. Mesela Adana, Hatay'ın Antakya ilçesi, bunlar yüzde 50'nin altındaydı dönüşüm oranı ki zaten çok büyük yıkımla karşılaşmamızın sebebi de yapı stokunun zayıf olmasından kaynaklıydı.

Biz bunu şöyle açıklayalım. Kahramanmaraş depreminde 2000 yılı öncesi konutların yıkılma istatistiği yüzde 5'ti. Yani 2000 yılı öncesinde yılında yapılmış olan binaların yüzde 5'ini kaybettik biz.

Ekran görüntüsü / A HaberEkran görüntüsü / A Haber

YÖNETMELİK DEĞİŞİMİ İLE BİNALAR SAĞLAMLAŞTI

Veriler bakarken genel anlamda 2000 yılı sonrasını dikkate aldık ama 2007 yılında Türkiye'de bir deprem yönetmeliği değişikliği oldu ve 2018 yılında da değişiklik oldu. Her çıkan yeni yönetmelik bir önceki yönetmelikten daha iyi özelliklere sahip bir yönetmelik. Yani aslında şöyle düşünebiliriz. 2018 sonrası yapılan yapılarda çok ciddi anlamda dayanıklılık olarak daha farklı.

Ekran görüntüsü / A HaberEkran görüntüsü / A Haber

HER PARSELE ÖZEL DEPREMSELLİK ÇALIŞMASI

2018 yılından sonra yapılmış binalarda da yıkım var. Yıkım yok değil. Ama çok düşük bir oran. Genel anlamda biz 2000 yılı sonrasını tek bir kategoride değerlendirdik. 2000 yılı sonrası yapılan olan yapılarımız genellikle yapı denetimli, hazır beton kullanılan ve yönetmelik hizmeti almış binalar olarak değerlendiriyoruz. 2000 yılı sonrasındaki yapılarımızın tamamına baktığımızda on binde beş yıkılma oranı var. Ama 2018 yılı sonrasındaki yıkılma istatistiği diğerlerine göre çok çok daha da düşük.

Çünkü 2018 yılındaki deprem yönetmeliğinde biz zaten şöyle bir artık performansa dayalı tasarım dediğimiz bir prensip geliştirdik. Artık her parselde kendi depremselliğinde tasarım yapıyoruz.

Ekran görüntüsü / A HaberEkran görüntüsü / A Haber

SOKAĞA ÖZEL ÇALIŞMALAR VAR

2018 yılından önce Türkiye'nin tamamı dört deprem bölgesine ayrılıyordu. Yani İstanbul'un işte bir ilçesi tamamen tek bir deprem bölgesindeydi. Ama şimdi artık İstanbul'un her ilçesini, her mahallesini, her sokağını ayrı depremsellikte inceliyoruz. Bu neyi sağlamış oluyor? Her zemine uygun, yani her türlü zemine uygun bir yapı yapılaşmasının önünü açmış oluyor.

Ekran görüntüsü / A HaberEkran görüntüsü / A Haber

ZEMİNE ÖZEL İŞLEM

Tek bir deprem yönetmeliğimiz var bizim. Ama bu tüm zeminler için farklı farklı tasarım koşulları geliştirmiş yapının oturduğu zemin dolgu bir zeminse ona uygun bir yapılaşma nasıl yapılacağını 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği anlatıyor. Aynı şekilde kayalık zeminde nasıl yapılacağını da anlatıyor. Yani zayıf bir zemin varsa nasıl önlem alınacağı üzerine yapılacak olan yapının zemininde nasıl iyileştirme yapılacağı ve yapının hangi karakteristiğe sahip olması gerektiği deprem yönetmeliğimizde var.

Günün Manşetleri GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN
Habere git